Okuluna giden genç bir çocuk, çantası sırtında, bir kaldırımda yürüyor. Sıradan bir sabah. Sıradan bir yol. Ama bir sonraki saniyede, bilinmeyen bir sebeple yönünü şaşıran bir araç, o kaldırıma yöneliyor. Metal bir kütle ile bir hayat, zamanın en ince diliminde kesişiyor. Ve her şey susuyor. Geriye, zihnimizi kemiren o ezeli soru kalıyor:
Neden?
Cevabı basit gibi görünür: “Ne korkunç bir tesadüf!” deriz.
Bir saniye önce veya sonra olsaydı, hiçbir şey olmayacaktı.
