Dolar 32,9949 -0.11%
Euro 35,8195 -0.26%
Gram Altın 2.528,42 0,83%
Çeyrek Altın 4.216,00 0,21%
Yarım Altın 8.424,00 0,21%
Tam Altın 16.756,28 0,55%
İzmir’i Kim Yaktı!

İzmir’i Kim Yaktı!

ABONE OL
30 Ekim 2025, 15:23:16

9 Eylül zaferinin ardından alevlere teslim olan şehirde, 25 bin bina yok oldu; suçlamalar hâlâ tartışılıyor

30 Ağustos 1922’de Dumlupınar’da kesin zaferin ardından Yunan ordusu bozuldu, İzmir’e doğru çekildi. 9 Eylül sabahı Türk süvarileri İzmir’e girdi. Şehirde kaos, korku ve panik hâkimdi. Rıhtım, gemilerle kaçmaya çalışan binlerce asker ve mülteciyle doluydu.

Ermeni piskoposluğu sığınma merkezi hâline gelirken, Levantenler ve yabancı konsolosluk mensupları, Türk askerlerinin kendilerine zarar vermeyeceği umuduyla şehirde kaldı.

Mustafa Kemal Paşa İzmir’de

Mustafa Kemal, 10 Eylül sabahı Nif’ten (Kemalpaşa) yola çıkarak süslenmiş arabalarla İzmir’e girdi. İlk işi, şehre vali olarak Sakallı Nureddin Paşa’yı tayin etmek oldu. Nureddin Paşa halka sükûnet çağrısı yaptı, “Herkes işine gücüne baksın” dedi.

O günlerde yaşanan olaylar şehirdeki otorite boşluğunu derinleştirdi. Sokaklarda çatışmalar yaşandı, dükkânlar yağmalandı, Hıristiyan halkın bir kısmı linç edildi. Metropolit Hrisostomos, halk tarafından öldürüldü.

Yangının başladığı an

12 Eylül sabahı Ermeni mahallesinden dumanlar yükseldi. Akşamüzeri ikinci bir yangın Rum mahallesinde başladı. Üçüncü gün Kordon’a kadar ulaştı.

Yangın, cephane ve petrol depolarını sardı; patlamalar tüm şehre yayıldı. Gökyüzü günlerce kıpkırmızıydı. Rüzgârın yön değiştirmesiyle ateş batıya yöneldi, Mustafa Kemal Paşa Bornova’daki köşkünden Göztepe’ye taşındı.

Yangın 18 Eylül’e kadar sürdü. 23 Eylül’de yeni bir yangın daha çıktı. İzmir’in Ermeni ve Rum mahalleleri tamamen yok oldu; Türk, Yahudi ve bazı Levanten bölgeleri ise kısmen kurtuldu.

25 bin bina kül oldu

Meclis zabıtlarında yer alan bilgilere göre, 20 binden fazla ev, 25 bin bina yandı. Maddi zarar 300 milyon altın lirayı buldu.

Sigorta şirketleri zararı karşılamadı; çünkü yangın “savaş hâlinde” çıkmıştı. Rum ve Ermeni mahalleleri tamamen yok oldu.

İzmir’in gayrimüslim nüfusu 500 bindi; 320 bini gemilerle Yunan adalarına tahliye edildi. Binlercesi yangında, izdihamda veya denizde yaşamını yitirdi.

Yangını kim başlattı?

Olayın hemen ardından, yangının failine dair farklı iddialar ortaya atıldı:

Ermeniler: “Evlerdeki cephaneyi yok etmek için yaktı.”

Rumlar: “Mallar Türklere kalmasın diye ateşe verdiler.”

Türk başıbozuk çeteler: “İntikam ve yağma amacıyla kundaklama yaptı.”

Ordu unsurları: “Etnik temizlik planı çerçevesinde harekete geçti.”

İtfaiyeciler, askerlerin benzin varilleri taşıdığını ve yangın bölgelerine sıvı döktüğünü söyledi. Bir itfaiyecinin “Biz söndürüyoruz, siz yakıyorsunuz” demesine karşılık, askerin “Sen de emir kulusun, ben de” dediği kayıtlara geçti.

Nureddin Paşa iddiaların merkezinde

Yangın, Nureddin Paşa’nın şehre vali tayin edilmesinden kısa süre sonra başlamıştı. Sert mizacıyla bilinen Paşa’nın olaylarda rolü olduğuna dair iddialar tarihçiler arasında uzun yıllar tartışıldı.

Bazı tanıklar, petrol varillerinin askerî birliklerce taşındığını anlatırken, yabancı gözlemciler de Türk askerlerinin kundaklama eylemlerini gözlemlediklerini bildirdi.

Ancak Amiral Bristol başkanlığındaki Müttefik kuvvetleri, Türk tarafını resmen suçlamadı. Mustafa Kemal Paşa ise konuyla ilgili olarak yalnızca “Bu yangın nahoş bir hâdisedir” ifadesini kullandı.

Selanik yangınının rövanşı mı?

Tarihçiler, İzmir yangınının ardında duygusal ve stratejik bir hesap olduğunu öne sürüyor.

1917’deki Selanik yangınında Türk ve Yahudi mahallelerinin yok edilmesi, İzmir’de “rövanş duygusunu” beslemişti.

Ayrıca yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş sürecinde, Ege’deki gayrimüslim varlığın azaltılması bir “mülkiyet temizlik politikası” olarak da görülüyor.

Tanıklar, belgeler ve raporlar

O dönemde İzmir’de bulunan Ernest Hemingway dâhil birçok yabancı gazeteci, yangını detaylı biçimde yazdı.

İngiliz, Fransız ve Amerikan raporları farklı sonuçlara vardı. İngiliz kaynakları Türk askerlerini işaret etti; Amerikan raporları ise net bir taraf belirtmedi.

Yazar Giles Milton’un Kayıp Cennet: Smyrna 1922 adlı eseri, olayların dış basındaki yankısını ayrıntılı biçimde anlatıyor.

Bir devrin sonu

Mustafa Kemal Paşa’nın, alevleri izlerken çevresindekilere “Bu yangın bir devrin sona erip yenisinin başladığını gösteriyor” dediği aktarılır.

İzmir yangını, Osmanlı’nın son hatırasını kül ederken, yeni Cumhuriyet’in şehir kimliğini de yeniden biçimlendirdi.

Bir dönemin “Gâvur İzmir”i, artık “millî İzmir” olarak yeniden doğuyordu.

Akasyam Haber

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir