Bu tip, eleştirdiği sistemin nimetlerinden sonuna kadar faydalanır. En lüks caddelerde, en yüksek mevkilerde ikamet ederken, sistemin yıkılması gerektiğini vaaz eder. O, Aslan’ın meclise geldiği zaman titreşen tavşan ve çakal müşterekliğinin siyasî temsilcisidir. Muhalefeti, kendi rahatını garanti altına alma amaçlıdır.
Teyze Adam, fikrinin keskinliğini kaybetmesi anlamına gelen tavizkârlığı, “Boşgörü”yü “hoşgörü” adı altında pazarlayan yüzsüz tüccardır. O, davanın düşmanlarıyla dahi sırf siyasî bir menfaat veya riskten korunma adına iğreti ittifaklar kurar. Bu tipin en belirgin vasfı, Mirzabeyoğlu’nun ifadesiyle, “kendi pisliğini gizleme an’anevî telâşesi” içindedir.
Dün tükürdüğünü bugün yalayan (kedinin gerisini yalaması gibi), davasının temel hükümlerinden geri adım atan, ancak bunu “siyasî esneklik” veya “gereklilik ve politika (!)” olarak sunan her siyasî figür bu zümreye dâhildir. O, prensip adamı değil, parsa ne yana dönerse o yana kafasını çeviren omurgasızdır.
