Program, Samsun-Atakum Diriliş Grubu ile Eğitim-Bir-Sen Samsun 2 No’lu Şubesi tarafından tertip edildi.
Şenocak, salonda bulunan Nurettin Topçu kitaplarına atıfta bulunarak, Cumhuriyet döneminde ulemanın susturulmasıyla birlikte fikir akımlarının bu boşluğu doldurduğunu söyledi.
“Ulema mahkûm edilince fikir akımları görevi devraldı” diyen Şenocak, Büyük Doğu, Diriliş ve Hareket akımlarının İslam’ın kesilen sesine tercüman olduğunu ifade etti.
ÜSTAD NECİP FAZIL HEM FİKİR HEM AKSİYON ADAMIYDI
Konuşmasında Necip Fazıl Kısakürek ve Sezai Karakoç üzerinden fikir dünyasının temel taşlarını anlatan Şenocak, “Osmanlı âlimi aynı zamanda entelektüeldi. Üstad Necip Fazıl sadece fikir ve sanat cephesinde değil, aksiyon cephesinde de mücadele verdi, ömrü hapisliklerle geçti” dedi.
“Sezai Karakoç, sadece İslam diyen, dünyevileşen Müslümanların tahammül edemeyeceği kadar müstakim bir şahsiyettir. Büyük Doğu ve Diriliş, Allah’ın bu çağa ihsanıdır” ifadelerini kullandı.
Şenocak, Üstad’ın “Cinnet Mustatili” ve Büyük Doğu Dergisini birer “mücadele günlüğü” olarak nitelendirerek, “Allah demenin gümrüğe tabi tutulduğu bir dönemde Üstad, İslam’ı anlattı. Zindan, zulüm ve ıstırap barikatları onu durduramadı” dedi.
ÜSTAD, ÜMMETE DÜNYAYI YÖNETME SORUMLULUĞUNU HATIRLATTI
Şenocak, Necip Fazıl’ın “İdeolocya Örgüsü” eserine de değinerek, “Ümmete, dünyayı en güzel şekilde idare edebileceklerini hatırlattı. Bunun için siyasi yapılanma ve birleşmeyi işaret etti” şeklinde konuştu.
Ayrıca “Sahte Kahramanlar”da hakikatte cüce, surette dev görünen tiplemeleri anlattığını, “O ve Ben” adlı eserde ise ruhun selameti için adeta bir manevi reçete sunduğunu belirtti.
KAVRAMLARIMIZI KAYBETTİK, TARİHİMİZİ UNUTTUK
Konuşmasının son bölümünde Batı düşüncesi, dil ve kavramlar üzerinden yürütülen kültürel tahribata dikkat çeken Şenocak, “Eğer Osmanlı âlimi ilmen yenilmiş olsaydı, medreseler kapatılmaz, dilimiz elimizden alınmazdı. Bizi kendi kavramlarımızdan kopardılar. ‘Devlet-i Aliyye’ emperyalist bir devlet değildi, adı da bu yüzden ‘Osmanlı İmparatorluğu’ değil, ‘Devlet-i Aliyye’ idi” dedi.
“Bilad-ı Şam” ifadesinin İngilizler tarafından “Orta Doğu”ya dönüştürüldüğünü hatırlatan Şenocak, “Bizi kendi coğrafyamızda bile Batı kavramlarıyla düşünmeye mecbur ettiler” diye konuştu.
Afrika’dan Amerika’ya zorla götürülen köleleri örnek göstererek, “Anadolu’da bir Afrika mahallesi yok ama Amerika’da Afrikalılar turist olarak değil, köle olarak götürülmüştür” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
